|
Önsöz...
Bir hayli derinine bilgi donanımı gerektiren “Şarap” ile ilgili söz hakkını kompetanlara bırakıp, şimdiye kadar ki Gezi Anılarım’ da olduğu gibi bir sadelik içinde gördüklerimi, yaşadıklarımı, anlatılanları burada kaleme alıp bütün samimiyetimle siz çok değerli eş ve dostlarımla paylaşmak istedim.
Fransa’ ya ilk seyahat...
1950 senesinde 15 günlük bir seyahat için Ankara vapuruyla İstanbul’ dan Marsilya’ ya oradan trenle sırasıyla Paris’ e, Bretagne’ da St.Malo’ ya, Mont St. Michel’ e, Bordeaux’ ya, Atlantik sahilinde Portekiz’ e yakın Biaritz’e, Pirene dağlarında söylentiye göre felçlileri ayağa kaldıran kutsal şehir Lourdes’ a gitmiştim.
|
|
|
|
|
|
|
|
Ancak o seyahatte Bordeaux’ dan hiç bir şey görmedim sayılır. 2 gün boyunca tahammül edilmez yağmur ve sırılsıklam elbiselerle otelden dışarı çıkıp çevreyi görmek ve de en mühimi şöyle keyifli bir Bordeaux’ u yudumlamak pek nasib olmamıştı.
Sonraları zaman içinde İtalya’ da Floransa ile Siena’ yı da kapsayan Toscana’ yı , Fransa’ da Bourgogne‘ yu ve de Almanya’ da Rhein nehiri (www.atayolular.com/almanya.html) bölgesini muhtelif vesilelerle gezip gördükten sonra düşüncem bir fırsat bulduğumda bilgi yönünden eksik kalan Bordeaux’ yu da derinliğine keşfetmekti.
|
|
|
|
|
|
|
|
Arzum bu sefer gerçekleşti:
Mevsim Kasım; hava güneşli 16 derece ve de Şarap bölgelerine organize turlarının 15 Kasımda en sonuncusu olduğunu öğrenip İnternet’ ten yakalamak kolay oldu.
|
|
|
|
|
|
|
|
Bordeaux’ ya doğru:
Bence rahatlık ve zaman kazanımı yönünden; şayet Paris’ te kalmak şart değilse Delta / Air France ile İstanbul - Paris kısa aktarmalı Bordeaux’ ya uçmak.
Paris’ i hatırlatan Bordeaux şehiri hakkında şu birkaç resmin sizlere parmak ısırtacak bir fikir vereceğini tahmin ediyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
Otel seçimi:
Otelin yıldız adedi, ortamı vs. tabiatıyla kişilere bağlı.
Ancak Budapeşte yazımda belirttiğim gibi, İnternet’ ten şehirin ana trafiğine kapalı, diğer birçok caddeler ve sokaklar gibi, 1,5 km uzunluğunda "Rue St.
Catherine" alış veriş sokağı üzerinde
Hotel St. Catherine’ e yerleştim.
Burası kolay erişilen, turlar için Enformasyon Bürosuna, merkeze çok yakın, gerek Şarap, gerek muhtelif mağazalara, restoranlara, cafelere ve de Marketlere 5 dakikada erişilebilecek bir mesafede.
Gezi’ ye İlk Adım...
Bordeaux’ da bulunduğum 5 gün içinde ilk iş olarak Place de la Comedie’ deki “Grand Theatre” ın yakınında “Office de Tourisme” e gidip Şehir ve Çevre harita ve plânlarını, ayrıca İstanbul’ dan İnternet’ ten (www.bordeaux-tourisme.com) rezerve ettirdiğim “ Chateaux & Terroirs - Les Grands Vignobles Bordelais “ Graves / Sauternais et St. Emilion “ Gezi Turunun mufassal programını aldım ve işleme koydum !
Gironde Bölgesi…
|
|
|
|
|
|
|
Gironde Bölgesi
|
|
|
|
|
Bassin D'Arcachon Entre-Deux-Mers- Sud-Gironde
|
|
|
|
Başlıca Bağların yöreleri
|
|
|
|
|
|
|
Bordeaux'' dan Bağlara..
|
|
|
|
|
Les Graves
et du Sauternais
|
|
|
|
L'Entre-deux-Mers entre Garonne et Dordogne
|
|
|
|
|
|
|
Saint-Emilion et le Libournais
|
|
|
|
|
Les Cotes de Blaye et de Bourg
|
|
|
|
"Medoc"
|
|
|
|
|
|
|
113.000 Hektar büyüklüğündeki dünyanın en eski değerli Şarap bağlarından yılda Kırmızı, Beyaz - Sec ve Tatlı, Roze, Clarinet ve de Cremant de Bordeaux cinsinden 800 Milyon şişe Şarap imal ediliyormuş.
Coğrafi konum olarak Gironde Nehiri Fransa’ nın Atlantik Okyanusu kıyısında, Bordeaux şehirinin kuzey batısında “Gironde” ismi ile denize erişiyor.
“Gironde” içeriye doğru Bourg şehiri yakınlarından iki kola ayrılıyor. Birinci güney kolunun ismi “Garonne”, doğu yönündeki kolunun ismi ise: “Dordogne”
Bordeaux bölgesindeki en büyük Şarap Bağları:
Medoc (Kırmızı) / Graves ve Pessac- Leognan (Kırmızı, Beyaz - sec ve Beyaz – tatlı / Blayais – Bourgeais (Kırmızı ve Beyaz – sec) / St. Emilion, Pomerol, Fronsac (Kırmızı) / l’ Entre deux Mers (Kırmızı, Rose, Beyaz – sec ve Beyaz – tatlı.)
“CALVET” Şarap Evi”... (Maison Calvet)...
Gezinin ilk basamağı Bordeaux’ nun içinde 1818 yılından beri faal olan “Calvet” tesisleri oldu.
Depolama tesisleri, tadım laboratuvarı vs. gezildi, imalat özellikleri, yüzlerce fıçıların bulunduğu tarihi mahsenler boyunca izah edildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
Öğle vakti de “Calve” nin muhtelif şaraplarını sohbet ortamında tatmak için yakınındaki 800 çeşit şarap markası bulunan ” Bistro – Restoran” a gidilip, orada Bordeaux’ daki “Maison de Vin” ‘ in Şarap Kompetanı Mme. Mary-Chantal Leboucq’ un anlatımları ve Patron Monsieur Baud’ un eşliğinde birçok rekoltelerin tadım ortamına girdik.
|
|
|
|
|
|
|
|
Nihayet şarapların tadımından sonra alt katta bulunan "Fromage" mahsenine inerek hangi peynirin hangi şaraba daha uygun olduğunu can kulağı ile dinleyip bir güzelde tadına baktıktan sonra 2 saatlik masa keyfimizi nihayet sona erdirebildik.
Benim en çok beğendiğim ve tavsiye ettiğim Şarap ve Peynir kombinasyonu “Calvet Rouge 2003 Cabernet Sauvignon” ile Pirene dağlarının Bask bölgesinden “Ossau-Iraty” peyniri ve tabii ki yanında da Mürdüm Eriği reçeli idi.
Seçimimin doğrulandı.
Not: Alt kat mahsendeki Peynir servisleri önünde bizzat benim resmimin sizler için belki pek iştah açıcı görüntü vermeyeceğini düşünerek, kamerayı ben elime aldım...
Tabii güzel şarapların yanında masa ortamı da renklendi.
Öğleden sonra içten dıştan sallana sallana 1 saatlik yolculukla otoyol üzerinden Dordogne nehir kolunun doğu tarafındaki Fronsac’ a vardık.
Fronsac…
|
|
|
|
|
|
|
St.Emilion yolu üzerinde Fronsac’ ta "La Cave de Larcheveque" şarap kavını gezip devamla ve de merakla beklediğimiz yöresinden dolayı çok tanınmış St. Emilion’ daki “Chateau Monlot” da karşılandık.
Burada güzel bir ortamda bilgi alışverişinde bulunup Chateaux’ nun misafir salonunda muhtelif kırmızı şarapları usulüne uygun yani balon bardağın ince
sapından tutup arkası beyaz bir ortamda rengine bakılıp, koklayıp, sonra bardağı daire şeklinde yavaşca hareket ettirip havalandırıp dolayısıyla aromasını zenginleştirip, ağızda ve dilde hafif sağa sola, yukarı aşağı gezdirip tadını tam alıp, sonunda içtik...
İçip yutkunup, ne olacak diye bekleyip,... ve şarabın tam genizde yani aşağı gitmesine ramak kala bıraktığı
tad ve aroma hakkında ciddice karşılıklı fikir teatisinde bulunduk.
Bu işin şaka tarafı yok. Bütün emsal ziyaretlerde Şarap test ve tatma usulü son derece ananevi kurallara sadık kalınarak yapılıyor ve gelenlere öğretiliyor.
Libourne…
Kartpostal’ daki yazı okunamıyorsa:
"La Priere du Vigneron"
Mon Dieu
Donne moi la sante longtemps
De l’ amour de temps en temps
Du travail pas trop souvent
Mais du bon Vin tout le temps.
Libourne "Garonne" nehir kolunun doğusunda ki bölge. İmal edilen şarapların isimleri ise o bölgenin itibarını temsilen hep büyük harflerle yazılıyormuş:
"SAİNT-EMİLİON, POMEROL, PETRUS, CHEVAL BLANC...vs."
Not: Etiketinde “Chateaux” yazılı bir şarabın “Maison” veya “Domaine” ibareli bir şaraptan daha pahalı veya değerli olması kat’ iyyetle gerekmiyor.
St. Emilion..
Libourne' na bağlı St. Emilion ufacık sempatik ve de çok meşhur bir kasaba.
|
|
|
|
|
|
|
|
Yerleşimi Kuzeye bakan Dordogne yamaçlarında. Uzaktan bakıldığında ortama hakim olan kilisesi ve de amfi tiyatroya benzeyen konumu var. Bordeaux’nun 35 km kuzey doğusunda ve Libourne ile Castillon-la-Bataille arasında.
St.Emilion şarapları özelliklerini kayalık, madeni yönden zengin, kumlu, killi zemininden alıyor. Bağ çubuk kökleri gereken suyunu 2 ila 3 metre derinliğe kadar uzanarak buluyormuş.
Burada bir olguya dikkat çekiliyor: "St. Emilion Şarapları" ifadesi yerine "Bu şarap St. Emilion’ dan" denmesine önem veriyorlarmış.
PETRUS’ a rastladık…
Bu arada St. Emilion’ un sokaklarını, tepedeki Kilisesini gezerken vitrinlerde St. Emilion’ un yakınında ki Pomerol’ da üretilen dünyaca en ünlü Petrus şarabının turistik satış fiatları hakkında bir fikrimiz oldu.
|
|
|
|
|
|
|
|
PETRUS” tan Referans...
Kraliçe Elizabeth’ e, Kennedy ailesine sunulan "Petrus" Şarabı Libourne’ un Pomerol havzasında hiçbir klâsmana girmeyen, reklâmı yapılmayan, "Chateau" ismini taşımayan, etiketinde sadece "Petrus" yazan, bulunduğu 40 metre irtifadaki mekânının pencereleri turkuaz renkli ve dünyaca efsane olarak sınıflandırılan bir şarap hükümdarlığı. Bağ’ ın alanı topu topu 11,50 hektar; zemini killi ve demiroksidi zengin topraktan oluşuyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
Petrus’ un % 95’ i Merlot üzümlerinden % 5’ i ise Cabernet Franc karışımından üretiliyor. 1920 Senesinde Madame Loubat’ ya miras yoluyla intikal etmiş bir yer. Loubat’ ın varisleri Jean Pierre Moueix ve Lily-Paul Lacoste Loubat.
Evet...daha bir iki Kav’ daki tadım gezisinden sonra St. Emilion’ un dapdaracık ama sevimli sokaklarını, kiliseyi gezdik, tur attık.
|
|
|
|
|
|
|
|
Şarap Avukatı…
Şarap ve tadımı ile ilgili anlatıma girmişken bu hususta ilk önce bir Şarap otoritesini tanıyalım...
Mr. Robert Parker jun. kimdir ?
Dünyanın bir numaralı Şarap denetleyicisi dolayısıyla Test edici ve değerlendirici bir otoritedir. Parker denetlediği şarapları 50 ila 100’ lük bir Skala içinde değerlendirir. Bütün 90 veya çok ender olsa da daha üzerinde Puan alan Şaraplar, değerlendirildiklerinin akabinde tümüyle büyük Kav’ lar tarafından satın alınır ve de piyasaya en yüksek fiattan verilirler.
Bu cazip gelişmeden dolayı Şarap evleri de şaraplarının satış stratejilerini Parker’ in damak tadına dolayısıyla verdiği değerlere göre hazırlarlar. Parker’ in tek seçici olarak Şarap değerlendirmesinin bir mahzuru: O’ nun en yüksek puan verdiği şaraplar büyük satıcılar için anormal bir gelir kaynağı oluşturduğundan, imalatçıların Parker’ e uygun imal ettikleri şaraplar genelde birbirine benzer bir standart tadıma sahip olabiliyorlar görüşü de var….
Verilen notlar:
50 - 69 : Kötü’ den Orta’ nın altına kadar.
70 - 79 : Orta
80 - 89 : Orta’ nın üzerinden Çok İyi’ ye
90 - 95 : Mükemmel
96 - 100 : Muhteşem
Acaba hangi Şaraplara en yüksek 100/100 Not’ u veriyor diye sorarsanız :
Misal: 1947 senesinin, Petrus' u, Bordeaux’ dan 1986’ nın “Leoville-las-Cases”, 1982’ nin “Pichon - Comtesse-de- Lalande” ve 1990’ nın “Montrose vs.
Genel değerlendirmesinin yanında, Mr.Parker - benden duymamış olun - şahsen Bourgogne Şaraplarına daha yatkınmış. Ben de öyle...
Ayrıca da ben "Pinot Noir" dan şaşmam...
Parker’ in Ev ortamında Şarap görüşü...
Bu vesileyle bir zaman önce bir Alman Gazetesinde Parker’ le yapılan bir röportajı okumuştum:
- Hanım gazeteci sormuş:
Mr. Parker sizce en iyi şarap hangisidir ?
- Parker’ in verdiği cevap biraz uzunca:
Bir akşam üstü yorgun argın işinizden ev’ e doğru yürüyorsunuz. Yolda bir ara gözünüz önünden geçtiğiniz bir bakkalın Şaraplarını sergilediği vitrinine takılıyor. O anda içiniz çekiyor, içeri girip bakkaldan rastgele bir şarap alıp eve yollanıyorsunuz.
Evinizde yıkanıp, dökünüp büyük bir rahavetle koltuğunuza oturup hem kitabınızı okumaya hem de şarabınızı yudumlamaya başlıyorsunuz.
Bir zaman sonra şarap şişeniz boşaldığında, içinizden “Ah şundan biraz daha olsaydı” dediğinizde “İşte sizin için o en iyi şaraptır”...
Doğru söze ne denir ?
|
|
|
|
|
|
|
Mr. Parker’ in bir görüşü daha:
Mr.Parker’ in geçen sene yani 2005’ te verdiği bir Konferansta şunu söylüyor: “ 2015’ ten sonra dünya çok daha değişik olacak. Birçok kaliteli şarapların Bulgaristan, Romanya, Rusya, Meksika,Çin, Japonya, Türkiye ve belki de Hindistanda gibi ülkelerde de üretildiğini göreceğiz.”
Bir başka gün...
16 Kasım Perşembe günü sabah erken otelden çıkarken Bordeaux’ nun günlük gazetesinde bir haber gözüme ilişti:
”Entre Grand crus”
Qui a dit que le vin et le chocolat ne faisaitent pas bon menage.? Pour feter
l’ arrivee du beaujolais nouveau aujourd’ hui, la reserve des Graves accueille un atelier ludique, sous forme de table rondes, des grands crus de cacao a değuster avec le breuvage du Beaujolais” Rens. et Reservation : Tel: 0557 26 58 28
Bilindiği gibi Fransa’ nın Bourgogne bölgesinde üretilen “Beaujolais” taze genç şarabının piyasaya çıkışı dünyaca her yılın Kasım ay’ ının 3’ üncü Perşembe günü bayram gibi kutlanır. Yukarıdaki “Beaujolais” adresini yer ayırtmak için aradığımda, Lokal’ in taksi ile trafik ypğunluğundan takriben 40 dakikalık şehir dışında olduğunu öğrenince gitmekten vazgeçtim.
Eh diğer taraftan da “Beaujolais Primeur” şenliği buraya kadar gelmişken yaşamak kaçırılmazdı. Akşama doğru benzer şenliğin otelimin çevresinde de kutlanmaya başladığını görüp, tıklım tıklım lokallerden birine, içmekten yüzleri de Beaujolais rengini almış kalabalığın içine daldım.
Neş’ e pür neş’ e... Bu arada klasik "Alouette... gentille Alouette... Je te plumerai la tete..." veya; "Sonnez les Matines... Ding... ding... dong..." şarkıları geceye renk katıyordu.
Bu vesileyle de, Kırmızı şarabın özellikle Cacao nisbetinin % 60 ilâ 70 % olduğu siyah acı Çukulata ile gayet uyumlu tat da verdiği biliniyor. Tavsiye de edilir.
"Beaujolais" hakkında kısa bir bilgi:
”Beaujolais” resmi reklâmına şu sözle başlıyor: “Etonnant Beaujolais”… Yani “Olağanüstü, Şaşırtıcı Beaujolais”… Ayrıca verdikleri reklâma bir cümle de ekliyorlar: “BeaujolaiS” bir “S” ile yazılır, Çünkü 12 çeşidi vardır ???
En değerlileri: Moulin a Vent, Regnie, Saint Amour, Beaujolais Villages, Brouilly, Chenas, Chiroubles, Cote de Brouilly, Fleurie, Julienas, Morgaon, Beaujolais ve son olarak Beaujolais Nouveaux.
|
|
|
|
|
|
|
Şarap / Peynir…
Bu sabah şehri tekrar yürüyerek gezmek için otelden ayrıldım, akşam üstü de “Şarap ve Peynir” (Vin & Fromage) “Initiation aux vins de Bordeaux” sohbeti ile merkezdeki “Musee du Vin” de muhtelif kırmızı Şarapların özelliklerini gene değişik coğrafi yörelerin peynirleriyle beraber tatmış olduk.
Fransızların Şarap ve Peynir aşkı o derece ...ama o derece ileri gitmiş ki - bizdeki "Viski ile Kebap" seviyeli birlikteliğine !!! taş çıkaracak mahiyette sokak duvarlarına astıkları posterlerde Bordeaux Şarap’ ları ile Peynir’ lerinin nikah töreni gün ve saatini bildiriyorlar.
Fransa’ da kaç tür Peynir var biliyor musunuz ?
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu vesileyle, birkaç sene önce Bourgongne’ na gittiğimde oradan aldığım "Carte des Fromages de France" Listesindeki Peynir çeşitlerini ve adedini saydım: Tam 251 çeşit Peynir !!!.Bu arada belki de daha fazlalaşmıştır.
Ek’ te bir bölümünü göreceğiniz Peynir’ lerin yanında hangi bölgede imal edildiği, hangi süt’ ten yapıldığı (İnek mi, Koyun mu, Keçi’ mi), içindeki yağ miktarı
(Bizdeki imalâtlarda açıkca belirtilmeyen !!; makine yağı mı, karter yağı mı vs..!! gibi eksik bilgiler haricinde) hangi tür şaraplarla yenilebileceği ve de tadım yönünden tercihan (İlkbahar mı, yaz mı, sonbahar mı, kış ayları mı ?) her şey açıklanmış. Bu mufassal neşredilen Broşürün ismi: "Blay Foldex".
Bassin d’ Arcachon…
|
|
|
|
|
|
|
|
Diğer gün Turist ofisinden Atlantik sahilinde “Bassin d’ Arcachon’ un çok hoş bir yer olduğunu ve de gayet bol Deniz Mahsullerinin, İstiridyenin çiftliklerinin bulunduğunu söylediler ve özellikle tavsiye ettiler. Hedef belirlenmişti. Sabah Bordeaux’ dan trenle takriben 1 saat mesafedeki “Arcachon” a vardım.
Not: Total Kolestrolum Trenden inerken: 185 !!! .
Tren Garına yakın yerde kapalı Sebze, Şarkütöri ve Balık Pazarı vardı.
Dikkat... Şayet Sizin Total Kolestrolünüz 220’ nin üzerindeyse, lütfen bu Resimlere bakmayınız...!!!
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Birçok Peynir ve Deniz ürünleri yanında bulunan ufak bir balıkçı bistrosunda hasret kaldığım capcanlı İstiridyeleri 2 kadeh beyaz şarapla yeme ortamı buldum.
|
|
|
|
|
|
|
|
Not: Total Kolestrolum Bistro' dan kalkarken: 195...!!!
Sonra çarşı sokakları arasından yürüyerek Atlantik kıyısına vardığımda muazzam İstiridye (Huitre) Çiftliklerini sahilden seyrettim ve de dayanamayıp bir 2 x "Douzaine" de açık büfede hüplettik.
Not: Total Kolestrolum "Douzaine" den sonra: 210...!!!
|
|
|
|
|
|
|
Takriben 2 saatlik bir sahil gezintisinden sonra Bordeaux’ ya trenle dönüşümden önce bir Restoranda da garsona son "Plateau" Deniz Mahsulleri siparişimi de verdim.
Not:Total Kolestrolum "Plateau" dan sonra: 230...!!!
Bordeaux’ ya gideceklere bir günlük burayı ziyaret etmelerini tavsiye ederim.
Restoranımın duvarlarında da Arcachon sahillerinde fii tarihlerde denize giren halk resimleri asılmıştı. Orada 50 – 60 sene evvel gözlemlenmiş bu görüntü şükür ki bize de biraz gecikmeyle 2006’ lı yıllarda Caddebostan ve Altınoluk Plajlarına kadar uzandı... Bu arada sokaklarda zaman içinde yıkılmış binalarda, ayakta tek bir duvar kalmış olsa bile bu tarihi eseri nasıl korumaya aldıkları aşikar olarak görülüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
"Fois Gras" - “Kaz ciğeri Pate’ si.
|
|
|
|
|
|
|
|
Her Gurme Fransızların; akşam yemeği masasında, özellikle de Noel ve Yılbaşı geldiğinde Şarap bardakları yanında “Fois Gras” olarak bilinen “Kaz Ciğeri Pate” sinin ve Somon füme’ nin de bir yeri vardır.
“Pate” özenle yetiştirilmiş, beslenmiş ve tabii ki peşinen yolunmuş.!!!.. Kaz (Not: Bizde bunun alâsı bulunabilir...) veya Ördek ciğerine, tuz, beyaz biber, muskat, şeker ve tatlımsı Port şarabı ilavesiyle yapılır.
Bordeaux’ daki Kapalı Market’ in çevresine Cumartesi günleri köylerinden yapıp getirdikleri türlü çeşit “Pate” leri pazarda sergiliyor.
Gironde bölgesinin Özel Yemekleri…
|
|
|
|
|
|
|
|
Fransada hangi üzüm cinslerinden Şarap yapılıyor ? |
|
|
|
|
|
|
KIRMIZI
- Cabernet Franc
- Cabernet Sauvignon
- Carignan
- Cinsault
- Grenach
- Merlot
- Mourvedre
- Pinot Noir
- Syrah
- Malbec
|
|
|
|
BEYAZ
- Chardonnay
- Chenin Blanc
- Clairette
- Muscatelle
- Semillion
- Ugni Blanc
|
|
|
|
|
|
|
Müsaadenizle Bordeaux’ dan ayrılmadan son kahvemi içeyim.
“Cafe au Lait”
Not: Total Kolestrolum "Düşüşe geçti..." !!!
Neş’ eli bir Yaşantı Dilerim...
FİN
Son Not: Bordeaux dolayısıyla Fransa' da içtiğiniz veya satın aldığınız şarapların aynı Marka ve Yıl olanlarını Türkiye' deki akıl almaz ithal fiatları ile mukayese edince kişinin burada Şarap' tan vazgeçip Bira' ya razı olacağı geliyor.
|
|
|
|
|
|
|